Tasarım Kültürü - Cartier

Cartier'nin arzusu bir objeyi en saf haline,öz yapısına indirgemektir. Neredeyse saplantılı bu sadelik arayışı, bir objenin tanımlayıcı özelliklerini açığa çıkarır.

Bu, nerede olursa olsun güzelliği gören ve başkalarının sakladığını göstermeye cesaret eden bir kuyumcunun sezgisidir. Her ayrıntı anlamlıdır. Hiçbir ayrıntı amaçsızca eklenmemiştir. Olağanüstü şekil ve işlev arasında mükemmel bir bütünlüktür.

Her tasarımda hacim ve uyum bulunması gerektiğinden, çizgiler ve şekiller arasında hassas bir denge mevcuttur. Bir ürünün kusursuzluğu onu nasıl kullandığınızla belirlenirken, orantı onu başka bir seviyeye taşıyarak zarafetini ortaya çıkarır. Teknik yeniliklerin öncülük ettiği titiz bir hassasiyet, Cartier'nin oranlarını değiştirmeden yeniden işlemesine olanak tanır.

Bir form ustası olmak her şeyin ötesinde bir keşif yolculuğudur. Bir kare, bir daire, bir oval veya bir dikdörtgenle neler yaratılabilir? Simetri, paralellik veya asimetrinin etkilerini ölçerek, perspektif ekleyerek, derinlik yaratarak Maison her forma hareket ve yeni bir yaşam kazandırmayı amaçlar.

Objelerin her biri kendi döneminin tasarım efsanesi ve bugünün ikonudur. Zamana meydan okuyan klasik, ebedi ve vazgeçilmez bu objeler, sınırsız bir yaratıcı enerji kaynağı olarak yeniden keşfedilmeye devam ediyor. Maison’un miras parçaları olan bu tasarımların, onları takan kişiyle olan bağları zamanla güçlenerek mirasla zamansızlık arasında sağlam bir köprü oluşturur.